Aort Kapakçığı Problemleri: Tanı ve Cerrahi Yaklaşım

admin

Temmuz 15, 2025

,

Aort kapak hastalıkları (darlık, yetmezlik) hakkında kapsamlı rehber: tanı süreçleri, cerrahi seçenekler ve uzman merkezler.

Aort Kapakçığı Nedir ve Hangi Sorunlar Görülür?

Aort Kapakçığının Yapısı ve Fonksiyonu

Aort kapakçığı, kalbin sol karıncığından çıkan kanın aort damarı içerisine tek yönlü ve düzgün biçimde akışını sağlar. Üç yaprakçıktan oluşan bu kapak, kalp kasıldığında açılır ve gevşediğinde kapanarak kanın geri kaçmasını engeller. Ancak bazı bireylerde doğuştan biküspit (iki yaprakçıklı) aort kapak bulunur. Bu varyasyon, ilerleyen yaşla birlikte darlık ya da yetersizlik gibi ciddi sorunlara zemin hazırlayabilir. Kalp kapakçığı değiştirme gereksinimi genellikle bu yapısal bozukluklardan kaynaklanır.

Aort Kapak Darlığı (Aort Stenozu)

Aort kapakta meydana gelen darlık, kalbin kanı yeterince ileriye pompalayamamasına yol açar. Bu durumun tipik belirtileri arasında göğüs ağrısı, nefes darlığı ve ani bayılmalar yer alır. Darlığın şiddeti ekokardiyografi (EKO) ile ölçülür; ileri vakalarda kalp kapakçığı ameliyatı kaçınılmaz hale gelir. Darlık ilerledikçe sol karıncık kalınlaşır ve bu da kalp yetersizliğine neden olabilir. Cerrahi müdahale genellikle biyolojik ya da mekanik kapak ile değişim şeklinde gerçekleştirilir.

Aort Kapak Yetmezliği (Regürjitasyon)

Bu durumda aort kapakçığı tam olarak kapanmadığı için, kalpten çıkan kanın bir kısmı geri döner. Sistolik üfürümle kendini gösterebilir ve kalp kapakta kaçak olarak da tanımlanır. Bu geri kaçak zamanla kalp hacminin artmasına, yorgunluk hissine ve çabuk yorulmaya neden olabilir. Tanı için yine Doppler EKO ve bazen kalp MR’ı kullanılır. Orta ve ileri düzey yetmezlikte cerrahi seçenekler değerlendirilir ve kapak değişimi gündeme gelir.

Diğer Nedenler ve Risk Faktörleri

Aort kapak sorunlarına yol açabilecek başka nedenler arasında enfektif endokardit, romatizmal ateş, bağ dokusu hastalıkları ve yaşa bağlı dejenerasyon yer alır. Ayrıca erkek cinsiyet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve sigara kullanımı da risk faktörleri arasındadır. Özellikle romatizmal kapak hastalığı ülkemizde hâlâ görülmekte ve erken yaşta kalp kapakçığı ameliyatı gerektirebilmektedir. Tanının erken konulması, doğru bir tedavi planı için kritik önem taşır.

Tanı Yaklaşımı ve Aşama Aşama İnceleme

Aort-Kapakçığı-Tanı-koyma-cerrahi-yaklaşımlar-2

Hikaye ve Fizik Muayene

Aort kapakçığı problemlerinde tanının ilk adımı, hastanın detaylı öyküsünün alınması ve fizik muayenedir. Nefes darlığı (dispne), eforla gelen göğüs ağrısı, çarpıntı ya da bayılma (senkop) gibi şikayetler ön planda olabilir. Muayenede en dikkat çeken bulgu ise kalp üzerinde duyulan sistolik üfürümdür. Özellikle ikinci sağ interkostal aralıkta yoğunlaşan bu ses, kapak darlığına işaret edebilir. Yetmezlik durumlarında ise diastolik üfürüm duyulur. Nabız basıncı artışı ve kalpte büyüme gibi fiziksel bulgular, hekime tanı açısından önemli ipuçları sunar.

Görüntüleme Yöntemleri

  • Transtorasik EKO / Doppler: Aort kapak alanının ölçülmesi, maksimum ve ortalama basınç gradientinin belirlenmesi için temel tanı aracıdır. Özellikle kalp kapakta kaçak veya kapak darlığı değerlendirmesinde kullanılır. Hem yapısal deformasyonu hem de fonksiyonel yetmezliği gösterir .
  • Transözofageal EKO: Göğüs duvarından yeterli görüntü alınamadığında ya da ameliyat planlaması öncesi detaylı inceleme gerektiğinde başvurulan yöntemdir.
  • Kardiyak MR / BT: Özellikle aort kökü genişliği, aort kapak ve damar yapılarının net ölçümü, biyoprotez kapak değerlendirmesi amacıyla kullanılır. Kalp kapakçığı değiştirme sonrası takipte de faydalıdır.
  • EKG ve Akciğer Grafisi: Kalp yüklenmesini, ritim bozukluklarını ve akciğer kaynaklı semptomları dışlamada yardımcı olur.

Tanının Ciddiyete Göre Sınıflandırılması

Aort kapak hastalıklarında, EKO bulgularına göre hastalık hafif, orta veya ileri (ağır) düzeyde sınıflandırılır. Darlık söz konusuysa, ortalama basınç farkı (gradient) ve kapak alanı değerlidir. Kapak alanı 1 cm²’nin altına düştüğünde ciddi darlık kabul edilir. Kapak kaçağı durumunda ise regürjitasyon fraksiyonu ve sol ventrikül boyutları dikkate alınır. Bu derecelendirme, kalp kapakçığı ameliyatı gerekip gerekmediği kararında belirleyicidir .

Konservatif ve Medikal Yönetim

Semptomatik Olmayan Hastalarda Yaklaşım

Aort kapak hastalıklarında cerrahi dışı yönetim, özellikle semptom göstermeyen olgularda önemlidir. Şiddetli aort darlığı olsa bile, hasta semptomatik değilse cerrahi hemen uygulanmaz. Bunun yerine düzenli takip tercih edilir. En azından 6–12 ayda bir transtorasik EKO ile kapak alanı, basınç gradyanı ve sol ventrikül fonksiyonları izlenmelidir . Ayrıca egzersiz kapasitesi, sessiz hipoperfüzyon belirtileri ve sol ventrikül duvar kalınlığı gibi faktörler de değerlendirmeye alınır. Bu süreçte hasta kalp kapakta kaçak varsa, sol ventrikül fonksiyonunu da düzenli olarak kontrol ettirmelidir. Gecikmiş cerrahi girişim, ventrikül fonksiyon kaybına ve kötü prognoza yol açabilir.

İlaç Tedavisi ve Stres Testleri

  • Antihipertansifler (özellikle ACE-inhibitörleri): Kapakta ciddi darlık yoksa, kan basıncını dengede tutmak kalp yükünü azaltır. Ancak ciddi stenozda dikkatli kullanılmalıdır.
  • Diüretikler: Kapak yetmezliği olan hastalarda akciğer ödemi riski arttığı için sıvı yüklenmesinin önüne geçmek amacıyla tercih edilir. Ancak aşırı preload kaybı riskine karşı dikkatli olunmalıdır.
  • Beta-bloker ve antikoagülanlar: Eşlik eden atriyal fibrilasyon veya taşiaritmi varlığında ritim ve tromboz kontrolü için gereklidir. Kalp kapakçığı ameliyatı yapılmamış hastalarda bu tedavi, emboli riskini azaltabilir.
  • Egzersiz testi: Semptomsuz ama ciddi stenozu olan hastalarda, gizli semptomları ortaya çıkarmak amacıyla kullanılır. Test sırasında hipotansiyon ya da göğüs ağrısı gelişmesi, ameliyat zamanlaması açısından belirleyici olabilir.

Konservatif yönetim her zaman geçici bir çözümdür. Kalp kapakçığı değiştirme planı, belirli eşikler aşıldığında veya semptomlar ortaya çıktığında cerrahiye evrilmelidir. Hastaların düzenli takipte kalması, ani kötüleşmelerin önüne geçilmesi açısından hayati önem taşır.

Cerrahi ve Kateter Tabanlı Müdahaleler

Aort Kapak Değişimi (SAVR)

Açık kalp ameliyatıyla yapılan aort kapak değişimi (Surgical Aortic Valve Replacement – SAVR), uzun yıllardır kalp kapakçığı ameliyatı için standart yöntemdir. Bu yöntemde hastanın hasarlı aort kapağı çıkarılır ve yerine yapay bir kapak yerleştirilir. Tercih edilen kapak tipi mekanik ya da biyolojik olabilir. Mekanik kapaklar ömür boyu dayanıklıdır ancak sürekli kan sulandırıcı (warfarin gibi) ilaç kullanımı gerektirir. Biyolojik kapaklar (domuz veya sığır perikardından yapılan) ise genellikle 10–15 yıl dayanır, ancak antikoagülan kullanımı gerekmez. Genç ve düşük cerrahi riskli hastalarda mekanik kapak, yaşlı ve gebelik planlayanlarda biyolojik kapak daha uygundur .

Aort Kapak Tamiri

Her hasta için uygun olmasa da, bazı kapak deformasyonlarında tamir seçeneği cerrahlar tarafından değerlendirilir. Özellikle biküspit aort kapak ya da belirli anatomik bozukluklar varsa, kapakçık korunarak onarılabilir. Bu işlem, genç hastalarda kapak dokusunun korunması açısından avantaj sağlar. Kalp kapakta kaçak varsa ve kapak yapısı yeterince sağlam görünüyorsa tamir daha çok tercih edilebilir. Ancak tamir işleminin yaygın uygulanabilirliği sınırlıdır ve genellikle yüksek tecrübeli merkezlerde yapılır .

TAVI / TAVR (Transkateter Aort Kapak İmplantasyonu)

TAVI (veya TAVR), açık cerrahiye uygun olmayan yüksek riskli ya da yaşlı hastalar için son yıllarda ön plana çıkan kateter tabanlı bir yaklaşımdır. Kasık atardamarı (femoral arter) yoluyla girilerek stentli biyoprotez kapak yerleştirilir. Bu yöntemde kalp durdurulmaz, dolayısıyla iyileşme süresi çok daha kısa olur. Genellikle genel anestezi gerekmeden uygulanabilir. Kalp kapakçığı değiştirme işlemi gereken, ancak açık cerrahiyi tolere edemeyecek hastalar için hayat kurtarıcıdır. Uzun dönem dayanıklılığı konusunda daha fazla veri toplanmaktadır .

Yöntem Seçimi Tablosu

YöntemUygun HastaAvantajDezavantaj
Açık SAVRGenç, düşük riskliDayanıklıUzun iyileşme süreci
Biyolojik kapakYaşlı hastalarAntikoag. gerekmezDeğişim gerekebilir
TAVIYüksek riskli, yaşlıMinimal invazivUzun dönem verisi sınırlı

Seçilecek cerrahi yöntem; hastanın yaşı, eşlik eden hastalıkları, kapak anatomisi ve yaşam beklentisi gibi birçok faktöre göre belirlenir. Doğru değerlendirme için tecrübeli bir ekip ve ileri görüntüleme desteği gereklidir. Kalp kapakçığı ameliyatı kararları mutlaka bireysel olarak, multidisipliner yaklaşım içinde verilmelidir.

Ameliyat Öncesi ve Sonrası Biçimlendirme Süreci

Hazırlık ve Konsültasyon

Kalp kapakçığı değiştirme kararı verilmeden önce detaylı bir değerlendirme süreci başlar. Bu süreçte kardiyoloji, kalp damar cerrahisi, anestezi ve radyoloji uzmanları bir araya gelir. Her hasta için özel olarak oluşturulan multidisipliner değerlendirme toplantılarında, hem mevcut kapak patolojisi hem de eşlik eden sağlık sorunları göz önünde bulundurulur. Özellikle kalp kapakta kaçak, biküspit kapak, ileri yaş veya eşlik eden sol ventrikül disfonksiyonu gibi özel durumlar, uygulanacak yöntemin belirlenmesinde belirleyicidir. Ayrıca hasta ve yakınlarına işlem hakkında detaylı bilgilendirme yapılır ve beklentiler netleştirilir. Bu hazırlık dönemi, ameliyat sonrası iyileşmenin sağlıklı şekilde ilerlemesini sağlar.

Ameliyat Sonrası Takip ve Rehabilitasyon

Kapak değişimi sonrası hastalar genellikle birkaç gün yoğun bakım ünitesinde izlenir. Vital bulgular, kapak fonksiyonu ve olası komplikasyonlar yakından takip edilir. Taburcu sonrası süreçte düzenli EKO kontrolleri yapılır ve gerekli durumlarda antikoagülan (kan sulandırıcı) tedavi başlanır. Özellikle mekanik kapak takılan hastalarda INR takibi hayati öneme sahiptir. Biyolojik kapak ya da TAVI sonrası bu gereklilik daha azdır. Hastalara düşük sodyumlu diyet, düzenli yürüyüş ve enfeksiyonlardan korunma önerilir. Kalp kapakçığı ameliyatı sonrası fiziksel ve psikolojik iyileşme süreci kişiye özel olarak desteklenir.

Uzun Dönem İzlem Protokolleri

Mekanik kapak takılan hastalar için ömür boyu düzenli antikoagülasyon takibi (INR) ve 6–12 ay aralıklarla transtorasik EKO yapılması önerilir. Kalp kapakta kaçak şüphesi olan durumlarda ya da yeni semptom geliştiğinde transözofageal EKO ile detaylı değerlendirme yapılabilir. TAVI yapılan hastalarda ise ilk yıl 3–6 aylık aralıklarla kontroller planlanır, ardından yıllık EKO ile izlem yeterlidir. Ayrıca enfektif endokarditten korunma, diş tedavileri öncesi antibiyotik profilaksisi gibi önlemler uzun vadede önem taşır. Kapakla ilgili komplikasyonların erken tespiti, müdahale şansını artırır. Bu nedenle her kalp kapakçığı değiştirme sonrası süreçte hasta eğitimi ve düzenli takip, tedavinin ayrılmaz bir parçasıdır.

Eskişehir’de Ve Türkiye’de Uzman Merkezler

Aort Kapak Cerrahisinde Öne Çıkan Merkezler

Türkiye genelinde kalp kapakçığı ameliyatı gibi yüksek uzmanlık gerektiren işlemler, belirli referans merkezlerinde gerçekleştirilmektedir. Özellikle Eskişehir’de kalp kapakçığı değiştirme sürecinde, hem kamu hem özel sağlık kuruluşları önemli rol oynamaktadır. Şehir hastaneleri ve üniversite hastaneleri, ileri görüntüleme ve tanı olanaklarına sahip altyapısıyla ön plana çıkar. Bu merkezlerde Doppler EKO, BT/MR anjiyografi, transözofageal EKO gibi ileri düzey tetkikler rutin olarak yapılabilmektedir.

Öte yandan, özel kalp hastanesi statüsündeki bazı kuruluşlar minimal invaziv kalp cerrahisi ve TAVI uygulamalarıyla öne çıkmaktadır. Bu merkezlerde kapalı yöntemlerle kalp kapakçığı değiştirme işlemleri daha hızlı iyileşme ve daha az komplikasyonla tamamlanabilmektedir. Özellikle yaşlı ya da genel durumu cerrahiye uygun olmayan hastalar için bu tür merkezlerdeki TAVI (transkateter aort kapak implantasyonu) uygulamaları ciddi bir alternatif oluşturur. TAVI sonrası kalp kapakta kaçak gelişimi de takip protokolleriyle izlenir.

  • Devlet ve üniversite hastaneleri: ileri tanı ve multidisipliner ekiplerle bütüncül yaklaşım
  • Özel kalp hastaneleri: kısa yatış süresi, kateter tabanlı girişimler, hasta konforuna odaklı yapı

Kalp Kapak Sorunlarında En Çok Merak Edilenler

Kalp kapakçığı değiştirme ameliyatı hangi durumlarda zorunlu hale gelir?

Kapakta ciddi darlık ya da ileri derecede kaçak varsa, ilaç tedavisi artık yeterli olmaz. Bu durumda kapakçığın değiştirilmesi gerekebilir. Özellikle eforla nefes darlığı, göğüs ağrısı ve bayılma varsa cerrahi öncelikli değerlendirilmelidir.

Kalp kapakta kaçak varsa her zaman ameliyat gerekir mi?

Hayır. Hafif kaçaklar genellikle takip edilir. Ancak kaçak şiddetliyse ve kalpte büyüme, fonksiyon bozukluğu gibi etkiler baş göstermişse, kalp kapakçığı ameliyatı gündeme gelir. EKO bulgularıyla birlikte semptomlar birlikte değerlendirilir.

Biyolojik kapak mı, mekanik kapak mı tercih edilmeli?

Genç hastalarda mekanik kapaklar daha uzun ömürlü olduğu için tercih edilebilir, ancak ömür boyu kan sulandırıcı kullanımı gerekir. Biyolojik kapaklar ise yaşlı hastalar için daha uygundur çünkü antikoagülan ihtiyacı daha azdır. Tercih, hastanın yaşı ve yaşam tarzına göre belirlenir.

Kalp kapakçığı değiştirme sonrası normal yaşama ne zaman dönülür?

Genellikle açık cerrahi sonrası iyileşme süreci 6–8 haftadır. Ancak iş gücüne dönüş, genel sağlık durumuna ve cerrahinin türüne göre değişir. Fizik tedavi ve düzenli kardiyoloji kontrolü süreci hızlandırır.

Kalp kapakçığı ameliyatı sonrası antikoagülan ilaç kullanımı şart mı?

Mekanik kapak takılan hastalarda mutlaka gereklidir ve INR değerleri düzenli izlenmelidir. Biyolojik kapaklarda ise genellikle kısa süreli antikoagülasyon yeterli olur. Bu kararı uzman doktor hastaya göre planlar.

Nasıl Randevu Alırsınız?

Eskişehir’de aort cerrahisi için randevu almanın iki temel yolu vardır: devlet hastaneleri için MHRS, özel hastaneler için doğrudan iletişim.

MHRS ile Randevu

  • Adım 1: MHRS sistemine giriş yapın (web sitesi veya mobil uygulama).
  • Adım 2: Branş olarak “Kalp ve Damar Cerrahisi”ni seçin.
  • Adım 4: Mevcut uzman listesinde uygun tarih ve saatleri kontrol ederek randevu oluşturun.

Gürlife Hospital ve Op. Dr. Etem Yücekaya ile Randevu

Özellikle aort damarı cerrahisi gibi yüksek riskli durumlarda, deneyimli bir cerrahla çalışmak hayati önem taşır. Eskişehir’de kalp kapakçığı değiştirme ve aort cerrahisi alanında Op. Dr. Etem Yücekaya, Gürlife Hospital’da hasta kabul etmektedir.

MHRS üzerinden değil, doğrudan aşağıdaki iletişim yollarını kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz:

  • Telefon: 444 2 026
  • İkinci Telefon: 0222 211 0 212
  • WhatsApp: +90 444 2026
  • Web: gurlife.com.tr

Kalp hastanesi seçimi kadar, uzmana ulaşma süreci de zamanlama açısından kritik öneme sahiptir. Ani gelişen belirtiler (örneğin sırt ağrısı, göğüs ağrısı, tansiyon düşüklüğü) varsa ihmal etmemeniz önerilir.